CHP Muş İl Başkanlığı binasında CHP´lilerle bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, 16 Nisan´da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu hakkında CHP´ye gönül verenleri bilgilendirdi. CHP´nin anayasa değişikliği referandumunda neden “Hayır” oyunu kullanacağını partililerine ifade eden Atıcı, halk arasında devleti yönetenlere karşı vatandaşta bir güven azalmasının olduğunu söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün oylara sadece “Hayır” oylarına değil, “Evet” oylarına da sahip çıkmayı bir namus borcu olarak gördüklerini kaydeden CHP´li Atıcı, konuşmasına şöyle başladı: “Bugün Muş´a sandık güvenliği çalışması yapmak için geldik. Türkiye´nin neresine gidersek gidelim, kiminle konuşursak konuşalım, bize dedikleri tek bir şey var; sandıklara, oylarımıza sahip çıkın. Halk arasında böyle bir endişe var. Eğer ki halk arasında böyle bir endişe varsa, halk arasında devleti yönetenlere karşı vatandaşta bir güven azalması var demektir. Bu iyi bir şey değildir çünkü hükümetler, partiler geçicidir, dolayısıyla halkın devlete olan güveninin azalması endişe vericidir. Madem halkımız bunu dile getiriyor bizde diyoruz ki; Cumhuriyet Halk Partisi bütün oylara sadece “Hayır” oylarına değil “Evet” oylarına da sahip çıkmayı bir namus borcu olarak bilmiştir. Son güne kadar bizler bu referandumda neden hayır dediğimizi anlatacağız. Son güne kadar devletimizi ve cumhuriyetimizi bir kişiye emanet etmemeyi anlatacağız. Bütün bunlara rağmen halkımız bilinçli bir şekilde “Evet” ya da “Hayır” derse de biz o oyları rapor etmeyi de namus borcu olarak bileceğiz bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Çünkü biz milli iradeye en saygılı ve varlık sebebi olan bir partiyiz. Bizler bu sürecin partiyle ya da bir liderle alakalı bir süreç olarak görmüyoruz. Bundan 3 yıl önce milli irade sandıkta tecelli etmiş ve Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olmuştur, yani bu referandumda “Evet” de çıksa “Hayır” da çıksa Sayın Erdoğan görevine devam edecektir. Yani bu iş herhangi bir kişinin ya da partinin güven oylaması değildir. Şu anda bize sorulan soru devletimizi nasıl yönetelim, söz konusu devlet ve cumhuriyet olunca, bütün partiler ve yöneticiler anlamanı yitirirler, siyasetçiler ikinci planda kalırlar” dedi.
“Referandum Sürecini Partiler Üstü Bir Durumla Ele Alacağız”
16 Nisan referandum sürecini partiler üstü bir durumla ele alacaklarını söyleyen Atıcı, konuşmasına şöyle devam etti: “Söz konusu ülke yönetimi oldu mu biz rozetimizi, altı okumuzu çıkarırız bir tarafa bırakırız öyle hareket ederiz. Şu anda onu yapıyoruz son ana kadar da onu yapacağız. Yani biz referandum sürecini partiler üstü bir durumla ele alacağız. Milletimize şunu soracağız Cumhurbaşkanı tarafsız mı olmalı yoksa bir partinin genel başkanı mı olmalı? Eğer ki halkımız Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, yakasında bir parti rozeti değil de Türk bayrağı olmalı diyorsa “Hayır” demeli. Sorun olmaz diyorsa “Evet” desin ona da saygı duyarız. Ama o zaman da bir parti başkanı tarafından yani tarafsız olmayacak biri tarafından yönetilecek. Bunu iyi anlatıp halkın özgürce karar vermesini sağlayacağız. Halkın ben falan lideri seviyorum onun için “Evet” diyeceğim yaklaşımı doğru değildir. Bir başka soru sormalarının isteyeceğiz halkımızdan, ülkemiz hazinesinin anahtarını bir kişiye Cumhurbaşkanına mı verelim, yoksa 550 kişilik meclisimiz mi yapsın? Çünkü bu ülke sadece Cumhurbaşkanının değil, bütün herkesin ülkesi hepimizden vergi toplanıyor. Benim verdiğim vergiyi bir partinin genel başkanı düzenleyebilir diyorsa “Evet” desin. Yok, öyle şey mi olur diyorsa “Hayır” demeli. Bir diğer önemli konuda yargı, eğer ki halkımız yargıyı bir kişi yönetsin diyorsa “Evet” desin, hayır olmaz diyorsa “Hayır” demeli. Biz kimseyi övmeyeceğiz kimseyi eleştirmeyeceğiz diyeceğiz ki; iki sene bu sistemde karşınıza gelecekler, sizde çalışmalarını beğeniyorsanız “Evet” diyeceksiniz. Yani iki sene sonra mevcut Cumhurbaşkanı size gelecek ve oy isteyecek sizde beğeniyorsanız oy vereceksiniz ama bu iş parti işi değil” diye konuştu.
“50 Vekilin Yükleyeceği Yük 200 Milyon TL”
“Soracağımız sorulardan biri de şu anda 550 vekil var bu yetmiyor mu 600 vekil olsun. Bu 50 vekilin milletin sırtına yükleyeceği yük 200 milyon TL´dir” diten CHP´li Atıcı: “Bu miktar Muş gibi bir ilde en az bin 500 ev parası demek. Eğer ki halk benim param bir şey olmaz diyorsa “Evet” desin ama eğer ki hayır olur mu öyle şey diyorsa “Hayır” demeli. “Evet” diyeceklere şöyle bir soru sormak istiyorum. Bugün çok sevdiğiniz için başkan yaptığınız kişi, devletin ve meclisin anahtarını verdiğin kişi yarın ölünce ne olacak? Yerine sevmediğin biri gelince ne olacak? Aynı yetkileri kullanacak eğer bu durumu onaylıyorsan “Evet” deyin yok olur mu öyle şey diyorsanız “Hayır” deyin. Bu yetkiyle birlikte kararname yetkisi vekillerden alınıp tek bir kişiye veriliyor. Azerbaycan Devlet Başkanı dün yayımladığı bir genelgeyle eşini başkan yardımcısı yaptı yarın öbür gün ülkemizde de öyle bir durum olursa önüne kim geçecek orada da başkanlık var ben demiyorum ki Sayın Erdoğan eşini yardımcı yapar ama biliyorum ki aynı Erdoğan damadını bakan yaptı. Bir başka başkanlık örneği ABD, Başkanı Tramp yayımladığı genelgeyle çoğu ülke vatandaşının, Müslümanların ülkeye girişini engelledi. Bu onlara göre yasal yarın öbür gün burada olursa önüne kimse geçemez. Milletimize kızmadan bunları anlatarak “Hayır” demelerini isteyeceğiz. Seviyorsanız sevin ama bütün yetkileri bir adamda toplamayın diyeceğiz. Yakın tarihimizde bu tarz şeylerin örneği var. Mesela Irak´ın Saddam´ı, Mısır´ın Mübarek´i, Libya´nın Kaddafi´si bu insanlarda bütün yetkileri ellerinde topladılar baştan gittiklerinde ülkede dağıldı.Hükümetler kurulur, süresi biter, yıkılır yenisi gelir. Onlarca hükümet kurdunuz. Hepsi yıkıldı, ne oldu. Onlarca güçlü parti kuruldu. Sağdan, soldan birçoğu yok oldu. Bir şey oldu mu devletimize? Devlet bir tek adamda toplanmamıştı. Ama şimdi tek adamda toplarsak bu adam zayıflarsa devlet zayıflar. Bunu riske edemeyiz. Dünyada denenmiş mi bu sistem Dünyanın hiçbir ülkesinde denenmemiş bu sistem. Ben bir profesörüm. Hayatım boyunca hiçbir çocuğa denenmemiş ilaç vermedim. Denenmiş ilaç vereceğiz ki etkisi ve yan etkisi nedir. Vereyim ilacı ölürse ölür, kurtulursa kurtulur böyle bir şey olmaz. Deneyelim bu sistemi ne olacak. İyiyse uçarız, kötüyse yok oluruz. Biz bir daha bu ülkede kurtuluş savaşı vermek istemiyoruz. Devletimiz zayıfladığı anda Suriye´nin başına ne geldiyse bizimde başımıza o gelir. Ne işi var Rusya´nın, İran´ın Türkiye´nin Suriye´de. Türkiye zayıfladığında onları da burada göreceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Bir Daha İstiklal Marşı Yazmak İstemiyoruz”
“Bir daha İstiklal Marşı yazmak istemiyoruz” diyen Atıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunu anlatacağız. Çünkü tek adam sistemi diğer ülkelerde nasıl tahribat yarattıysa bizde de yaratır. “Evet” deyin terör bitsin. “Evet” deyin ekonomi düzelsin. Türkiye şaha kalksın. Ölmüşüz, bizi öldürmüşler, yeniden dirilecekmişiz. Bizi öldürdüyseniz ayrı mevzu. 16 Nisan´da şu soruyu sorun halkımıza. Mademki terör bitecek, ekonomi düzelecek, işsizlik bitecek. Halkımızda inandı “Evet” dedi. Bu değişiklik ne zaman yürürlüğe girecek. Hani benim ilacım, çarem buydu. Niye 2,5 sene bekliyoruz. Hemen yürürlüğe girsin neden 2019´u bekliyoruz. Çünkü reçetenin bu olmadığını onlarda biliyor. Yani bu işin samimi olarak terörü bitirmeyeceğini onlarda biliyorlar. Düzeltecek olsa onlar 2,5 sene beklerler mi? Onlar bu ülkeyi sevmiyorlar mı? Seviyorlar. En az benim kadar seviyorlar. İmzayı attı mı millet yürürlüğe girmesi lazım. Biz bu yanlışı görüyoruz. En büyük yanlış ise “Evet” diyenle “Hayır” diyeni birbirinden ayrıştırmaktır. “Evet” demeyi düşünenlerde bu ülkenin onurlu vatandaşlarıdır, “Hayır” demeyi düşünenlerde. “Evet” demeyi düşünenlerde bu ülkede iyi şeyler olsun diyorlar. “Hayır” demeyi düşünenlerde iyi şeyler olmasını düşünüyorlar. Mademki herkes iyi şeyler olsun demeyi düşünüyor. Niye birisi “Evet” birisi “Hayır” diyor. Milletimizin tam anlamadığı şeyler var. Görevimiz il il, ilçe ilçe gezip bunları anlatmak. Bu sadece CHP´nin görevi değil. Ülkesini tek bir adama teslim etmeyeceğini düşünen AK Parti, MHP, CHP, HDP, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi el ele vereceğiz. Çünkü konu parti konusu değil konu devlet, cumhuriyet, ülke konusu ise Demokratik Cumhuriyeti isteyen ve tek adama rejimine karşı olan herkes el ele verecek. O yüzden AK Parti içerisinde Cumhuriyetini seven, tek adam rejiminden endişeleri olan insanlarla konuşacağız. HDP ile diğer bütün partilerle konuşacağız. Onlara ülkeyi bir tek adama teslim etmeyelim, vermeyelim, hayır diyelim sonra herkes kendi partisine devam edebilir” dedi. Atıcı´nın konuşmasından sonra basın toplantısı sona erdi.